1970 yılında Ankara'da doğdu. Ankara Merkez İmam Hatip Lisesi, ODTÜ Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü ve Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngiliz Dili Öğretmenliği bölümlerinde okudu. Yörünge, Belde, Ülke, İkindi Yazıları, Hece, Tezkire gibi yayınlarda yazdı. Hak-iş Basın danışmanlığı, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı Danışmanlığı, Başbakanlık müşavirliği, Başbakan Başmüşavirliği ve Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı görevlerinde bulundu. 25 ve 26. Dönemlerde Ankara Milletvekili seçildi. TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu, Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu ve NATO PA Üyeliklerinde bulundu. TBMM Filistin ve Lübnan Dostluk Grubu Başkanlığı yaptı. Halen TÜBİTAK Yönetim Kurulu Üyesi. Evli, 1 çocuk babası.
Terör devleti İsrail’in Dışişleri Bakanı İsrael Katz, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan münasebetsiz cümlelerini “Her şeyin güzel olacağı günler için umut edelim” diyerek ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu etiketleyerek bitirdi. Ekrem İmamoğlu, gayet yumuşak bir tonda, “ne şiş yansın ne kebap” modunda bir mesajla bu skandalı geçiştirmek istedi ama ortada cevap bekleyen sorular kaldı:
Evet, geriye bu ve benzeri sorular kaldı. Bu soruların CHP içinde de sorulduğu ve sorgulandığı muhakkak. Genel Başkan dururken ve hatta o Genel Başkan İsrail’in gözüne girmek için elinden geleni yaparken neden o değil de İmamoğlu?
Ama Özgür Özel “İsrail neden beni sevmiyor da İmamoğlu’nu seviyor” diye hayıflanmasın, üzülmesin. İsrael Katz’ın bu “manevrası”, Ekrem İmamoğlu’nun aleyhine işler. Katz, İmamoğlu’nu “gömdü” desek yeridir. Zira geriye İmamoğlu’nun cevabı değil, Katz’ın etiketli mesajı kalır.
Sosyal medya mecralarının sadece eğlence, iletişim ve ticaret amaçlı olduğunu zannedenler fena halde yanılıyorlar.
Sosyal medya mecralarına karşı korumasız bir ülke, asla bağımsız bir ülke değildir.
Geçen haftaki yazımda Türkiye solunun 16 Şubat 1969’da yediği meydan dayağının kuyruk acısıyla dindar kesime “Amerikancı” iftirası attığını, 55 yıldır aynı masalla avunduğunu yazmıştım. Türkiye solunun özellikle 80 sonrasında tamamen ABD aparatına dönüştüğünü de örnekleriyle anlatmaya çalışmıştım.
Instagram’a erişim yasağı Türkiye solunu bir kez daha ABD’nin kucağına itti. “Özgürlük” ya da “sansür” kavramları üzerinden sol, ABD’nin operasyon araçlarını savunuyor. Sadece sol değil, Kemalistler, ulusalcılar, ırkçılar da ABD’nin operasyon makinelerinin avukatlığını yapıyorlar.
Demirel’e atfedilen sözü biraz değiştirelim: Türkiye’de sağ ve sol yoktur; muhafazakârlar ve onlara, onların değerlerine, inançlarına düşmanlık edenler vardır.
Ülkenin ateisti bile İslam’a saldırıp Museviliğe, Hristiyanlığa engin hoşgörü gösterirken, ülkenin solcusunun din ve mezhep alerjisiyle Siyonist’in, Evangelist’in, Haçlı’nın, Kapitalist’in kucağına oturmasına çok da şaşırmamak lazım.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
Türkiye'de muhalefetin neredeyse tamamı soykırımcı İtrail'in yalamalığını yapıyor. En çok İmamoğlu yaladığı için siyonist köpeklerin gözdesi de o.
Siyonistler her yerde adamları var arada bir ifşa ederler müslüman iki dakikada unutur
👍sagolasin
İpleri siyonist ABD'nin elinde olan sosyal medya bir millî güvenlik sorunudur.
Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.
Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.